mutfak masasında yapılan muhabbet

ben sevişmek diyorum, iki dudak veya terlemeden değil. duvarları, masayı, mutfak tezgahını işin içine ortak ederek.. gibi mi?

babam dertli dertli çayını sigarasını içiyor ve o saatlerce süren muhabbetin başlangıcını şöyle yapıyor, "kızım nolacak bu memeleketin hali" ve saatlerce süren ordan oraya atlamali harika bir muhabbet

o masanın dili olsada konuşsa her türlü dedikoduya şahit.

hadi gel içeride devam edelim dedikten sonra muhabbet kendiliğinden kesilir. tadı tuzu kaçar.

tuzluğu uzat garı

bu sene değilde geçen sene kaldığım evde en koyu sohbetlerin geçtiği muhabbettir. sabahlara kadar çekirdek çay ile beraber milletin dedikosunu yapıp sonrada amann bize ne sanki diyip gidip yatmışlığımız çok olmuştur. çok olay dinlemiştir o masa. elimde olsa alıp evime götürürüm .d

bu muhabbetin en tatlısı aile ile olanıdır. hele şehirdışından gelmişsinizdir anacığınız sevdiğiniz yemekleri yapar sonra o yemekler yenir,çaylar içilir saatler geçer ama kimse kalkmaz o masadan neden çünkü tadından yenmez o muhabbetin.

muhabbet arkadaşlarla ediliyorsa o masa günah masasıdır. birlikte içilen sigaralar, bakılan fallar, yapılan dedikodular... eğer aile ile ediliyorsa vatan millet masasıdır. ne olacak bu ülkenin halidir. okuyun da yararlı bireyler olundur. siz kurtaracaksınız bizidir. konu ne olursa olsun mutfak masasında yapılan muhabbetin tadını çoğu şey veremez.

kötü bi gün geçirdikten sonra en yakın arkadaşına gidip,kahve/çay hazırlamasını izlerken ağlayarak anlatmayla başlayan ve huzurla rahatlamış kalkılan sohbetlerdir kanımca

çocukluk arkadaşlarıyla oturuluyorsa bu masaya sabahlar olmuyor

ev ziyaretine gittiğim zamanlar ailemle uzun uzun konuşuruz.güzeldir sıkmaz .

yüzde 93’ü gıybet.

Bu muhabbetleri çoğu zaman kaale almazdım ama gerçekten öyleymiş. Mesela tek oturdupunuzda hüzünün başkenti bir arkadaşla oturunca da disneyland gibi bir hal alıyor. Karşıma sandalyeyi alıp çay sigara eşliğinde oturmak tabi biraz can sıkıcı ama güzel bir gereç masa. (bkz: masada masaymış ha) (bkz: gaça aldın abi bunu)

Tadını çoğu şeyde bulamadığınız muhabbettir. Arada ağza atılan zeytin peynir de normalden daha lezzetlidir, içtiğiniz çay da.

Bi saatten sonra kafalar güzelleşir, olur olmadık şeye kahkaha atılır. Kaç demlik çay içilir, kaç fincan kahve içilir sayılmaz.

Anne tarafıyla toplanınca baba tarafının dedikodusunun yapıldığı yegane yer (bkz: Günah yuvası)

Sevdiğiniz biriyle o masaya üzgün oturursanız mutlu kalkarsınız, mutlu oturursanız daha da mutlu kalkarsınız. Öyle güzel, huzurlu bir sohbet.

sonu bir yere varmayan konuların ağırlığıyla kapanış yapıldı bu gece. üzerimde “burada bile çözülmeyen konular varmış farkındalığı” var.

Burada geçen 5 saatin ışık hızına eşit olduğuna eminim ama Einstein ispatlamıș sağ olsun

En mutlu anların heyecanının en hüzünlü anların burukluğunun yaşandığı yerdir. Aynı zamanda felsefik konuların tartışıldığı ve hayatla ilgili radikal kararların alındığı evin en özel köşesidir. Ahh o mutfak masasının dili olsada kaç gece ağladığımızı söylese. Ya da böylesi daha iyi sonuçta hayatımızla ilgili her şeyi konuşuyoruz mutfak masası bunları anlatmayıp sır tutsa daha hayırlı olur :)

Alkol ve karşı cins varsa çok farklı yerlere kayıyor olay arkadaşlar. Dikkat.

(bkz: terapi gibi gelen şeyler) ev arkadaşımla kahvaltı öncesi kahvesi, kahvaltı, kahvaltı sonrası kahvesi derken saatlerce oturduk mutfak masasında bugün. içimizde ne var ne yok döktük masaya. geçmişimiz, bugünümüz, geleceğimiz hiçbir şeyimiz kalmadı resmen. nasıl keyif aldım anlatamam, bence birini alışverişte, tatilde, yolculukta bir de mutfak masasında tanıyoruz artık :)